top of page

Arama sonuçları

339 items found for ""

  • Yaşlı hasta yakınları neleri önemsemeli?

    Yaşlı hasta yakınları neleri önemsemeli? Evde sağlık > Ana sayfa > Tüm metinler Yazıda değinilen başlıklar: 1. Hasta yakınları 2. Hastalıkla ilgili bilgilenmek 3. Evde tıbbi destek Yaşlı bakımı ama özellikle de yaşlı hasta bakımı hafife alınmaması gereken hassas, hassas olduğu kadar da zorlu bir süreçtir. Bu sürecin hem yaşlı bireyin huzuru ve sağlığı hem de kişiye bakan, yaşlı kişiyle ilgilenen kişinin genel sağlığı açısından önemi büyüktür. İlgili kurumlar Alzheimer Derneği PSİ Geriatrik Bilimler Derneği İlgili diğer yazılar Evde kan alma hizmeti nedir ve nasıl işler? Orta ve ileri yaş için günlük antrenman Cinsellik konusunda iletişime açık olmak Evde bakım hizmeti nedir? Öncelikle evde bakım hizmeti veren kişinin hasta bakıcısı olduğunu ama hemşire olmadığını unutmamak gerekir. Hasta bakıcılarının hemşirelik hizmetlerini verme yetkileri yoktur ancak tersine hemşireler hasta bakım hizmeti de verebilmektedirler. Evde hasta bakımı hizmeti veren kişi hizmetten faydalanan kişiye - doğru beslenme konusunda yardımcı olur, - temizlik, bulaşık gibi ev işlerinde yardımcı olur, - kişisel bakım yapar, - ilaçların zamanında ve doğru dozda alınması için destek olur, - bilgi aktarımında bulunur, - refakat eder, - doktor, hemşire ziyaretini haber verir, - ve basit sağlık konularında yardımcı olur. Bu liste hasta bakıcıyla yapılan anlaşma doğrultusunda genişleyebilmekte ya da daralabilmektedir. Burada önemli olan hangi bakım hizmetlerine ihtiyaç duyulduğunun kesin olarak belirlenmiş olması ve bakıcıyla anlaşılırken bu hizmetlerin istendiğinin net bir şekilde bakıcıya ya da bakım kurumuna aktarılmasıdır. Kimin evde bakım hizmetine ihtiyacı vardır? Bakım hizmetine ihtiyacınız olup olmadığını belirleyebilmek için kendinize basit birkaç soru sorabilirsiniz: - Yaştan ya da hastalık sonrası iyileşme evresinde olduğunuzdan evin içerisinde yardıma ihtiyaç duyuyor musunuz? - Yataktan kalkarken ve yatağa yatarken yardıma gereksiniminiz var mı? - Bulaşık, çamaşır gibi ev işlerinde yardıma ihtiyaç duyuyor musunuz? - Doktor randevularınıza tek başınıza gidebiliyor musunuz? - İlaçlarınızı tek başınıza doğru dozda ve zamanında alabiliyor musunuz? - Gıdanıza özen gösterebiliyor, dengeli beslenebiliyor musunuz? - Kişisel bakımınızı düzenli olarak yapabiliyor musunuz? Bu sorulara verdiğiniz yanıtlar doğrultusunda evde bakım hizmetine ihtiyacınız olup olmadığını aşağı yukarı kestirmeniz mümkündür. Eğer bu sorulara genel olarak "hayır" yanıtını verdiyseniz evde bakım hizmetinin size bir hayli faydasının dokunacağından şüpheniz olmasın. Facebook'ta paylaş

  • Evde yaşlı bakımında önemli unsurlar

    Evde yaşlı bakımında önemli unsurlar Evde sağlık > Ana sayfa > Tüm metinler Yazıda değinilen başlıklar: 1. Her şeyin başı hijyen 2. Oda sıcaklığı 3. Evin havası 4. Oda konumu ve düzeni 5. Hasta güvenliği Evde bakım süresince dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır ancak söz konusu olan yaşlı bir hastaysa daha da dikkatli olmakta fayda vardır. İlgili kurumlar İstanbul Medical Center Güven Hastanesi Artı Nefes Vakfı İlgili diğer yazılar Yaşlı yakınınızın evde refakata ihtiyacı var mı? Beyin ve bağırsak ilişkisi ve entegratif tedaviler Bir kazan-kazan ilişkisi: yaşlı birey ve evcil hayvan Her şeyin başı hijyen Her şeyden önce yaşlı hastanın bulunduğu ortamın hijyenik olmasına özen gösterilmelidir. Olası enfeksiyon risklerini önlemek adına hastanın yatağının bulunduğu odaya ayakkabıyla girilmemeye özen gösterilmelidir. Hastanın odasını ama aynı zamanda evini de düzenli olarak temizlemek gerekmektedir. Ev ve oda temizliği dışında yaşlı bireyin günlük olarak kullandığı eşyaları da sterilize edilmeli ve hijyenik bir koşulda muhafaza edilmelidir. Toz öbeklerinin oluşmasına ve bakterilerin çoğalmasına elverişli kilim ve halı gibi ortak kullanım nesnesi eşyaların hasta odasında tutulmamasına özen göstermek gerekmektedir. Aynı şekilde yine hasta odasında gıda muhafaza edilmemelidir. Oda sıcaklığı Yaşlı hastanın uyuduğu odanın ısısının ortalama 21 derece olması idealdir. Nem seviyesinin düştüğü soğuk aylarda odanın nem seviyesine dikkat edilmeli gerekirse odanın nem seviyesi yükseltilmelidir. Elektrikle çalışan ısıtıcılar kullanılıyorsa yanık tehlikesine karşı tetikte olmak gerekmektedir. Evin havası Evin oksijen seviyesini azaltacak davranışlardan kesinlikle kaçınılmalı örneğin sigara içilmemelidir. Ev balkonunda bile olsa sigara içilmemesi gerekmektedir. Sağlıklı bir bireyin farkına bile varamayacağı miktardaki sigara dumanı yaşlı bir hastanın huzurunu tamamen kaçırabilmektedir. Ayrıca yine ev havasının niteliği açısından hastanın odasında uzun süre ve kalabalık gruplar şeklinde kalmamak gerekir. Ziyaret sırasında odanın sık sık havalandırılmasına özen gösterilmelidir. Oda konumu ve düzeni Olabiliyorsa hastanın kaldığı katın düz ayak olmasına özen gösterilmelidir. Hastanın giriş çıkışlarının mümkün olduğunca kolaylaştırılması adına giriş katı ideal konumdur. Yaşlı hastanın yatacağı odanın genişcene ve aydınlık bir oda olması gerekmektedir. Yatağın profesyonel bir hasta yatağı ya da yatak yaralarına karşı havalı bir yatak olmasında fayda vardır. Hasta güvenliği Hastanın düşmesini önlemek ve doğrulmasını ya da pozisyon değiştirmesini kolaylaştırmak için yatağın kenarlıklı ve tutamaklı bir yatak olması gerekmektedir. Mobilyaları dahil odanın içersindeki tüm nesneler hastanın düşme riskinin olduğu hesaba katılarak seçilmeli ve düzenlenmelidir. Hasta bakıcısının ya da refakatçisinin özellikle bulaşıcı hastalık kontrollerini yaptırmış olması gerekmektedir. Hasta bakıcı ya da refakatçisi profesyonel bir kurumdan geliyorsa söz konusu kurumun Sağlık Müdürlüğü'nün onaylayarak ruhsat verdiği bir kurum olmasına dikkat edilmelidir. Yaşlı yakınınızın evde bakıma ihtiyacı olup olmadığını anlamak için birkaç soruya yanıt vermeniz yeterli, sorular için tıklayın . Evde bakım türleri ve size hangi bakım türünün uygun olduğunu saptamak için yalnız yaşayan yaşlı yakınımız için bakıcı başlıklı yazımıza göz gezdirebilirsiniz. Evde bakım ve sağlık hizmetlerinden yararlanmak istiyor ama hangi kurumu seçeceğinizi bilmiyorsanız üç adımda evde bakım kurumu seçimi yazımız size yol gösterecektir. Facebook'ta paylaş

  • Ginkgo şanını hak ediyor mu?

    Ginkgo şanını hak ediyor mu? Ana sayfa > Sağlıklı yaşam > Tüm metinler Yazıda değinilen başlıklar: 1. Ön bilgi 2. Ginkgo hakkında araştırmalar 3. Ginkgo yararlı mıdır? 4. Ginko zararlı mı? Binbir faydası olduğu iler sürülerek pazarlanan, bitkisel takviyeler piyasasının tartışmasız starı Ginkgo Biloba hafıza kaybı, stres gibi faktörlere gerçekten iyi geliyor mu? İlgili kurumlar Silifkesepeti Koru Hastanesi Tekerlekli Sandalye Dünyası İlgili diğer yazılar Evde bakım hizmeti veren hasta bakıcı Zencefil: Latince adı Zingiber Yaşla birlikte edinilmesi gereken alışkanlıklar Ön bilgi Ginkgo günümüzde yaşamakta olan en yaşlı ağaç türlerinden biridir. Geleneksel Çin tıbbında yeri büyüktür. Zamanında kraliyet ailesinin fertlerine halsizliğe karşı ginkgo verilmiştir. Ginkgo ayrıca astım, bronşit, böbrek ve mesane rahatsızlıklarında kullanılmıştır. Günümüzde ginkgo yapraklarından elde edilen Ginkgo Biloba ekstratı özellikle demansa, görme sorunlarına, daralan damarlardan ötürü ara sıra belirlen topallamaya ve kulak çınlaması gibi sağlık sorunlarına iyi geldiği var sayıldığı için kullanılmaktadır. Piyasada ginkgo tablet, kapsül, ekstrat ve çay biçimlerinde bulunmaktadır. Ayrıca kozmetikte de kullanılmaktadır. Ginkgo hakkında araştırmalar Ginkgonun sağlık üzerindeki etkilerini, risklerini inceleyen sayısız araştırma yürütülmüştür. Bunlardan en önemlisi, 72 ila 96 yaş arasında 3069 kişinin katıldığı ve altı yıl boyunca gözlemlendiği akademik çalışmadır. Ginkgo yararlı mıdır? Yürütülen sayısız araştırma sonucunda ginkgonun herhangi bir sağlık koşulunu düzeltme anlamında olumlu bir etkisi olduğuna dair kesin tek bir kanıt bile bulunamamıştır. 3000 küsur yetişkinin katıldığı Ginkgo Hafıza Değerlendirme Araştırmasının sonuçlarına göre ginkgonun demans ya da bilişsel zayıflamayı önleme ya da yavaşlatma gibi bir etkisi saptanmamıştır. Sağlıklı bireylerde ginkgonun hafızayı kuvvetlendirdiğine, kan basıncını arttırdığına, intermitant klodikasyona, kulak çınlamasına, yaşa bağlı sarı nokta hastalığına, kalp krizi riskine ya da başka bir koşula iyi geldiğine ilişkin kuvvetli delil bulunamamıştır. Halihazırda sürdürülmekte olan çalışmalar ginkgonun diyabete iyi gelip gelmediğini araştırmaktadır. Ginko zararlı mı? Makul dozlarda alındığında ginkgo sağlıklı yetişkinler için gözlemlenmiş herhangi bir tehlike teşkil etmiyor. Ginkgonun yan etkileri baş ağrısı, mide bozukluğu ve alerjik cilt reaksiyonlarıdır. İleri yaştakiler, belirli bir kanama riski taşıyanlar ve hamilelerin kanama riskini arttırma olasılığı bulunduğundan ginkgoya temkinli yaklaşmaları gerekmektedir. 2013 yılında kemirgenler üzerinde yürütülen iki yıllık bir araştırma sonucunda ginkgo verilen kemirgenlerin böbrek ve tiroid kanseri geliştirme riskinin arttığı gözlemlendi. Araştırmalar ginkgonun kan seyreltici anti koagülan gibi konvansiyonel bazı ilaçlarla etkileşime girebildiğini göstermiştir. Taze (çiğ) ya da kavrulmuş ginkgo tohumu yemek zehirleyebildiği gibi ciddi yan etkiler de oluşturabilmektedir.

  • Alzheimer belirtileri nelerdir?

    Alzheimer belirtileri nelerdir? Ana sayfa > Sağlıklı yaşam > Tüm metinler Yazıda değinilen başlıklar: 1. Gündelik yaşamı etkileyen hafıza sorunları 2. Problem çözmede ve plan yapmakta zorlanmak 3. Alışıldık işleri yapmakta zorlanmak 4. Zaman ve mekan algı sorunu 5. Görsel veriyi anlamlandırma ve mekansal ilişki kurma zorluğu 6. Sözcük kaynaklı konuşma yazma zorluğu 7. Nesnelerin mekan ilişkisi 8. Akıl yürütme becerisinin zayıflaması 9. Sosyal yaşamdan çekilme 10. Ruh hali ve kişilik değişikliği Hafızanın yavaş yavaş zayıflamasına yol açan Alzheimer bir beyin rahatsızlığıdır. Hafızayla ilişkili günlük yaşamı etkileyen şikayetler Alzheimer'dan kaynaklanabildiği gibi çeşitli demans türlerinden de kaynaklanıyor olabilir. Aşağıda sıraladığımız belirtilerden bir ya da daha fazlasından şikayetçiyseniz bu durumu ihmal etmeden doktorunuzla görüşmeniz de fayda olacaktır. İlgili kurumlar 90 Fit Hasta ve Yaşlı Bakımı Akıllıhanem İlgili diğer yazılar Demans hastasının giydirilmesi Bunamayı engelleyebilir ya da yavaşlatabilir miyiz? Demans hastaları için faydalı aktiviteler Gündelik yaşamı etkileyen hafıza sorunları Alzheimer'ın, özellikle ilk aşamalarında, en belirgin semptomlarından biri yeni öğrenilen bilginin akılda tutulamamasıdır. Önemli olayları ya da tarihleri unutmak, defalarca aynı soruları tekrar etmek de önemli Alzheimer belirtileri arasındadır. Problem çözmede ve plan yapmakta zorlanmak Demansın belirtilerinden biri de plan yapmakta, yapılan plana uymakta ve rakamlarla ilgili işleri çözmekte yaşanan zorluklardır. Bunlara örnek olarak faturaların takibi ya da belirli bir yemeği hazırlamak gibi aşama aşama izlenerek yapılan bir işlemin yapılmasında her zamankine oranla yaşanan zorluk ve yavaşlık verilebilir. Alışıldık işleri yapmakta zorlanmak Alzheimer hastaları çoğunlukla gündelik işleri yapmakta zorlanırlar. Alışveriş listesi hazırlamak, gitmeye alışık oldukları bir mekana gitmek, çok iyi bildikleri bir oyunun kurallarını hatırlamak bu gibi zorluklar için verilen örenklerdendir. Zaman ve mekan algı sorunu Alzheimer hastasının zaman ve mekan algısında belirli aksaklıklar meydana gelir. Kişi günün tarihini, hangi mevsimde olunduğunu, bulunduğu mekanın neresi olduğunu ve oraya nasıl geldiğini hatırlamakta zorlanır. Görsel veriyi anlamlandırma ve mekansal ilişki kurma zorluğu Alzheimer kimi kişilerde görsel veriyi anlamlandırma zorluğu olarak kendini belli eder. Bu kişilerde okuma ve denge problemleri de görülmektedir. Aynı zamanda mesafe, renk ve açık-koyu yani kontrast algıları da etkilendiğinden bu kişiler araba kullanmakta zorlanırlar. Sözcük kaynaklı konuşma yazma zorluğu Alzheimer hastaları gündelik konuşmaları takip etmekte zorlanırlar. Hasta konuşma esnasında ansızın susup kalabilir ya da tekrar tekrar aynı şeyleri söylemeye başlayabilir. Kişi bu durumda konuşmayı nasıl sürdüreceğini bilmiyordur. Alzheimer hastası sözcük dağarcı konusunda zorlandığından gündelik, sıradan nesnelerin isimlerini dillendirmekte zorlanır ya da bunları karıştırır. Nesnelerin mekan ilişkisi Alzheimer hastası sıklıkla nesneleri alışıldık dışı yerlere bırakır ve sözkonusu nesneyi nereye koyduğunu unutur. Yaygın olarak, hastalığın ileri aşamalarında, çevresindekileri hırsızlıkla suçlamalarının başlıca nedeni budur. Akıl yürütme becerisinin zayıflaması Kişinin akıl yürütme ya da karar mekanizmalarında belirgin değişiklikler ortaya çıkar. Bu becerilerin zayıflaması ya da değişmesiyle birlikte kişinin para işlerinde herzamankinden çok daha dikkatsiz davrandığı, giyim kuşamındaki ya da kişisel bakımındaki özenin belirgin bir şekilde değiştiği gözlemlenebilir. Sosyal yaşamdan çekilme Zamanla Alzheimer hastasının dil ve iletişim becerileri zayıflar. Bunun sonucunda kişi bir zamanlar çok keyif aldığı birlikteiliklerden, sosyal faaliyetlerden koparak içe kapanır. Kişi hastalık öncesi çok sevdiği ve iyi yaptığı sosyal ilişki biçimlerini sürdürmekte zorlanır. Ruh hali ve kişilik değişikliği Alzheimer kişinin ruh halini ve kişiliğini değiştirebilen bir hastalıktır. Kişi hastalığın etkisiyle hiç olmadığı kadar kaygılı, dalgın, kötümser, ürkek ya da endişeli bir kişilik profili çizebilir.

  • Evde sağlık hizmeti türleri ve personeli

    Evde sağlık hizmeti türleri ve personeli Evde sağlık > Ana sayfa > Tüm metinler Yazıda değinilen başlıklar: 1. Evde sağlık hizmetlerinin alt grupları nelerdir? 2. Evde sağlık hizmetleri personeli Hastaların ev ortamında çok boyutlu sağlık hizmetlerinden yararlanması Evde Sağlık Hizmetleri adı altında ele alınmaktadır. Evde sağlık hizmetlerinin içinde tıbbi sağlık hizmetleri, bakım ve refakat hizmetleri ve bu hizmetlerin takibinin yapılması bulunmaktadır. Burada önemli olan husus, bakım ve refakat hariç, söz konusu sağlık hizmetlerinin sağlık ekipleri ve doktor, hemşire, fizyoterapist, psikolog gibi uzman sağlık çalışanlarınca yürütülmesidir. İlgili kurumlar Acıbadem Mobil Memorial - Evde Bakım TÜRYAK İlgili diğer yazılar Evde bakım nedir ve kimin ihtiyacı vardır? Fonksiyonel tıp nedir? Tazelenme Üniversitesi Evde sağlık hizmetlerinin alt grupları nelerdir? Evde sağlık hizmetlerini genel anlamda altı başlık altında ele alabiliriz: - Evde koruyucu bakım Evde koruyucu bakım hizmeti hastanın sağlık sorununun basit bir tedavisinin gerçekleştirilmesi ve olası komplikasyonların önüne geçmeyi amaçlayan bakım hizmetidir. - Evde tanı koyucu bakım Bu bakım türü dahilinde tetkik ve tanı cihazları hastanın bulunduğu eve getirilir ve hastanın tetkiki sonrasında hastaya bir tanı konur. - Evde tedavi edici bakım Bu bakım türü genelde hastaneden taburcu edilen hastanın tedavi sürecine, özellikle yoğun bakım sonrası, hasta yakınlarının dahil edilmesini amaçlayan bir evde bakım türüdür. Tedavi süresine hastalık ve tedavi konusunda bilgilendirilen hasta yakınları da eklenirler. - Evde rahabilitasyon amaçlı bakım Rehabilitasyon yani iyileşme hastanın hastane sonrası iyileşme sürecinin sağlıklı ve etkili bir biçimde evde yürütülmesini amaçlayan bakım türüdür. - Evde uzun süreli bakım Kronik hastalığı olan yaşlı bireyler bu bakım türünden yararlanmaktadırlar. Bu bakım türü kapsamında özel bir hasta bakıcıyla ya da hasta bakım hizmeti veren özel bir sağlık kurumuyla anlaşılır. Yatılı, vardiyalı, dönüşümlü gibi seçenekleri bulunmaktadır. - Evde hospis bakım En kapsamlı ve ağır bakım türü denilebilecek hospis bakımın bir diğer adı da palyatif bakımdır. Hospis bakımın amacı tedavi etmek değil ancak terminal safhada olan hastanın şikayetlerini ve ağrılarını olabildiğince dindirebilmeyi sağlamaktır. Evde sağlık hizmetleri personeli Evde sağlık hizmetleri oldukça kalabalık bir ekip tarafından verilmektedir. Her bir uzmanın sorumluluğu ve alanı farklıdır. Tedavi sürecine dahil olup olmayacağı hastanın gereksinimlerine göre değişmektedir. - Doktorlar Evde sağlık hizmeti kapsamında doktorun birincil görevi evinde tedavi edilen ya da bakılan hastanın tedavi ya da bakım sürecini organize etmektir. Bir başka deyişle evde bakım doktoru tedavi protokollerinin organizatörüdür. - Hemşire Evde hemşire hizmeti kapsamında genel hemşirelik uygulamaları ve toplum sağlığı ilkeleri bulunmaktadır. - Fizyoterapist Evde fizyoterapi tedavisi hastanın kas gücünü arttırıcı, denge meziyetini pekiştirici tedavi uygulamalarından oluşmaktadır. - Psikologlar Görevleri eğer varsa hastanın ruh ve sinirsel sorunlarını çözmektir. - Beslenme uzmanı Beslenme uzmanı hastaya, hastalığı da dikkate alarak özel bir beslenme planı düzenler ve hastanın sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmesini sağlar. - Uğraşı terapisti Hastanın günlük yaşam becerilerini arttırmayı hedefler ve bu doğrultuda hastaya bir takım egzersiz ve alıştırmalar yaptırır. - Konuşma terapisti Hastalık nedeniyle konuşma yetisi ya da iletişim becerileri kısıtlı hastaların iletişim kurmalarını sağlar ve hastayı tedavi süreci hakkında bilgilendirir. - Evde hasta bakıcı refakatçi Doktor ve hemşirenin yönlendirme sınırları içerisinde hastaya kişisel bakım, hareket yardımı, ilaç alımı gibi konularda destek olan kişidir. - Aile fertleri Tedavi ekibinin önemli bir aktörüdür. Aile fertlerinin hastalık hakkında bilgilendirilmesi, hatta gerekiyorsa temel de olsa, yakınlarının hastalığı hakkında bir eğitim almaları, tedavi ekibinin diğer aktörleriyle iyi bir iletişim kurmaları tedavi sürecinin olumlu bir şekilde seyretmesi açısından önemlidir. Facebook'ta paylaş

  • Besin değerleri ve işlevleri

    Besin değerleri ve işlevleri Ana sayfa > Sağlıklı yaşam > Tüm metinler Yazıda değinilen başlıklar: 1. Omega-3'ün faydası nedir? 2. Kalsiyumun faydası 3. Lif zengini besinlerin faydası 4. Su 5. Demir açısından zengin gıdalar 6. C vitamini zengini gıdalar 7. D vitamini 8. B12 zengini gıdalar 9. Potasyum zengini besinler 10. Magnezyum Orta ve ileri yaşın gereksinim duyduğu fizyolojik ihtiyaçları dengeli ve sağlıklı bir biçimde karşılayabilmek için beslenme alışkanlığımızda karbonhidrat zengini tatlı patates, bulgur, esmer pirinç gibi gıdlaların, protein zengini balık ve baklagil gibi gıdaların ve meyve ve sebzenin kesinlikle bulunması gerekiyor. İlgili kurumlar Baran organik yaşam çiftliği Özel Analiz Laboratuvarı Amada Home Lifts İlgili diğer yazılar Evde yaşlı bakımında önemli unsurlar Bunamayı engelleyebilir ya da yavaşlatabilir miyiz? Yaşla birlikte edinilmesi gereken alışkanlıklar Omega-3'ün faydası nedir? Yağ asitleri her yaşta alınması gereken önemli bir besindir ama ileri yaşta kanser, romatizma, artrit ve kalp rahatsızlıklarını tetikleyen enflamasyonları önleyebildiğinden omega 3'ün önemi daha da artmaktadır. Yağ asitlerinin, özellikle gözleri etkileyen, yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD) sürecini yavaşlattığı bilinmektedir. Son yürütülen araştırmalar ayrıca omega-3'ün beyni beslediğini ve Alzheimer riskini azaltabildiği gözlemlemiştir. Somon, hamsi, sardalya, ceviz, keten tohumu, kenevir tohumu, lahana, ıspanak, semizotu omega-3 zengini gıdalardır. Beslenme uzmanları haftada iki öğün omega-3 alınması gerektiğini belirtmekte. Kalsiyumun faydası Kalsiyum bedenimizin kemiklerinin sağlığını diri tutmak gibi bir işlevi vardır. Aynı zamanda düşük kan basıncına iyi geldiği gözlemlenmiştir. İstatistiki doneler maalesef ilerleyen yaşla birlikte toplumda kalsiyum tüketiminin azaldığını saptamıştır. Bedenin kalsiyum ihtiyacı öylesine yaşamsaldır ki eğer gıda yoluyla bedene yeterli kalsiyum miktarı verilmezse beden bu iytiyacını kemiklerdeki kalsiyumu emerek gidermeye çalışmaktadır. Bu durum kemiklerin zayıflamasına ve osteoporoza yol açabilmektedir. Süt, yoğurt, peynir yapraklı sebzeler ve kalsiyumla zenginleştirilmiş bazı tahıllar bol miktarda kalsiyum içerir. Dünya Sağlık Organizasyonu + 50 yaşındaki bireylerin günde 1200 mg kalsiyum tüketmesi gerektiğini belirtmektedir. Lif zengini besinlerin faydası Yaşla birlikte sindirim sistemimiz yavaşlamaktadır. Gastrointestinal sistem kalınlaşır ve kasılma sayısı azalır ve yavaşlar. Bu durum kabızlığa yol açabilmektedir. Lif zengini gıdalar sindirim kanalına gönderdikleri besin sayesinde sindirimin hızlanmasını sağlarlar. Bu tip besinlerin ayrıca kalp rahatsızlıklarına da iyi gelmektedir. Ceviz, tam tahıllar, tam ekmekler, tam makarna, esmer pirinç, esmer ekmek, meyveler ve sebzeler lif zengini besinlerdir. Su Orta ve ileri yaş gruplarının sağlığı açısından önem piramidinde günde sekiz bardak su içmek günlük fiziksel aktivitenin hemen altında bulunmakta. İlerleyen yaşla birlikte bedenin su tutma yetisi azalmaktadır. Yaşlı birey eskiden olduğu kadar sık susamasa da bedenin hala en az eskiden olduğu kadar suya ihtiyacı vardır. Dehidratasyon yani susuzluğun uyuşukluk ve akıl karışıklığı gibi etkileri vardır. Ayrıca lif açısından zengin bir beslenme alışkanlığınız varsa ekstra su içmeniz gerekmektedir çünkü lifin suyu emme özelliği yüksektir. Kaç bardak su içtiğinizin hesabını tutmakta zorlanıyorsanız gündelik olarak tüketmeniz gereken suyu bir şişeye koyabilirsiniz. Demir açısından zengin gıdalar Demirin bedende yaşamsal bir fonksiyonu vardır. Demir ciğerlerden bedene oksijen taşıyan homoglobin üretiminden sorumludur. Demir eksikliği durumunda vücut dokusuna yeterli miktarda oksijen iletilemez. Bunun sonucu olarak yorgunluk ve uyuşukluk hissedilir. Demir eksikliği anemi olarak adlandırılır. C vitamini zengini gıdalar Antioksidan olarak bilinen C vitamini kanser ve kalp rahatsızlıklarını önlemede etkilidir. C vitamini aynı zamanda kollajen ürtimine dahil olmaktadır. Kollajen tenin esnek kalmasını, ölü hücrelerinden arınmasını ve sağlıklı kalmasını sağlar. C vitamini kemik ve dişlerin onarılmasında ve yaraların iyileşmesinde etkilidir. Bu temel vitamin meyve ve sebzelerde bulunur. D vitamini D vitamini kalsiyumun emilimine yardımcı olur böylece kemiklerin kalsiyum yitirme hızı yavaşlatılır. Kemik yoğunluğunun korunmasına yani osteoporozun önlenmesine yardımcı olur. Son bulgular D vitamininin multipl skleroz, tip 2 diyabet, kanser ve rumatoid osteoporoz gibi kronik rahatsızlıklara karşı koruduğunu da göstermektedir. Tahıllar, süt, yoğurt, yumurta, ton balığı ve somon D vitamini açısından zengin gıdalardır. D vitamini eksikliği düşme riskini de arttırmaktadır. B12 zengini gıdalar B12 vitamini sinir sisteminin işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirmesini, kırmızı kan hücre üretimini sağlar. Yaşlanmayla birlikte vitaminlerin doğrudan gıdalardan alınması zorlaştmaktadır. Dolayısıyla hekiminizle vitamin takviyesi konusunu görüşmek isteyebilirsiniz. Potasyum zengini besinler Orta ve ileri yaş gruplarındaki bireylerin günde 4700 mg potasyum almaları gerekir. Potasyum hücre oluşumunu destekler, tansiyonu dengeler ve böbrek taşı oluşumu riskini azaltır. Kemikleri de sağlamlaştırdığı bilinmektedir. Muz, kırmızı erik ve patates gibi meyve ve sebzelerde bulunur. Potasyum eksikliği bir sorun, aşırı potasyum eksikliği ise tehlikelidir. Magnezyum Magnezyumun 300 kadar fizyolojik fonksiyondan sorumludur. Kalbi korur, bağışıklık sistemini diri tutar ve kemikleri kuvvetlendirir. İlerleyen yaşla birlikte vücudun magnezyum emme yetisi azalmaktadır. Kepekli tahıllar, ceviz, taze meyve ve sebzeler magnezyum açısından zengin besinlerdir.

  • Faydalı bir hobi: mandala boyama

    Faydalı bir hobi: mandala boyama Ana sayfa > Sağlıklı yaşam > Tüm metinler Yazıda değinilen başlıklar: 1. Mandala nedir? 2. Mandalanın yaşlı bireylere faydaları Mandala özellikle ileri yaştaki yaşlı bireylere uygun bir boyama faaliyeti. Herkesin, resim yapmaya yatkın olsun olmasın, kolayca yapabileceği bir faaliyet. Keyif verici ve rahatlatıcı bir hobi olmanın yanı sıra mandala aynı zamanda insanın odaklanmasını sağlayan, iç dengesini bulmasına yardımcı olan da bir uğraş. Bu boyama faaliyeti bu nedenle sık sık sanat terapisi başlığı altında uygulanmakta. İlgili kurumlar Mindful İstanbul Acıbadem Mobil Koins Asansör İlgili diğer yazılar Hafif kognitif bozukluk (HKB) Müzik terapisi İleri yaşlarda cinsel yaşam Mandala nedir? Genelde daha çok yetişkinlere hitap eden ama her yaşa da uygun olan bu boyama türü adını Sanskritçeden almıştır. Manası “merkezlenmiş resim” dir. Mandala boyamalarının merkez noktasının etrafında oluşturulmuş çeşitli geometrik şekiller bulunur. Budizm’de evrenin sembolik bir temsili olan mandala geometrik ve merkeze oranla simetrik biçimleri vasıtasıyla meditasyona giriş basamağı oluşturmaktadır. Mandala boyamalar çocuklar için hazırlanmış boyamalara oranla daha karmaşık şekiller bulunmaktadır. Amaç farklı farklı motiflerin bir araya getirdiği mandalayı renklendirmektir. Bu motifler kimi zaman geometrik şekiller, kimi zaman semboller kimi zaman da çiçek ya da yaprak biçimleri gibi olabilmektedirler. Boyanacak mandalanın keyif vermesi için elbette kişinin hoşuna giden bir formu seçmesi gerekir. Mandala boyamak için özel kalemlere ya da kırtasiye malzemesine ihtiyaç yoktur. Dilenirse tükenmez kalemle, boya kalemleriyle, keçeli kalemlerle hatta tek bir renkle bile boyanabilir. Yeter ki boyama bittikten sonra şekiller arasındaki kontrast ortaya çıksın. Hatta kontrastın daha belirgin bir hal alması için mandala figürlerinin farklı tip kalemlerle boyanması tavsiye edilir. Mandaladan tam anlamıyla yararlanmak için iyi seçilmesi gerekir. Eğer bir mandala kitabı alınıyorsa kitabın her şeyden önce kaliteli bir kağıda basılmış olması çeşitli malzeme tiplerine uygun olması önemlidir. Mandalanın yaşlı bireylere faydaları Herkes mandala boyayabilir Mandala boyamak için olağanüstü bir resim becerisi gerekmez. Çeşitli motifleri ve bu motiflerin kompozisyonu sayesinde herkesin yaratıcılığını seçilen renkler ve renklendirme biçimiyle ortaya çıkarır. Strese karşı mandala Genelde tüm el işlerinde olduğu gibi, özellikle boyamada, mandala da kişinin kendine dönmesini, bir süreliğine de olsa zihnini boşaltmasını, rahatlamasını sağlar. Mandala dertlerin unutulmasını, anın içinde olmasını sağlama özelliğiyle tam bir stres-savardır. Kimileri merkez etrafına konumlandırılmış bu motiflerin İnsan’ı temsil ettiğini söyler ve insanın kendini mandalaya bırakmasının dengesini, iç uyumunu yakalamasına yardım ettiğini düşünür. Alzheimer hastaları ve yalnız yaşayan yaşlı bireyler için mandala İletişim kurmakta zorlanan alzheimer gibi patolojilerden müzdarip yaşlı bireyler için mandala kendileriyle yeniden iletişim kurmalarını sağlayabilen bir süreçtir. Bu boyama biçimi aynı zamanda yalnız yaşayan yaşlı bireylerin de rahatlayarak keyifli vakit geçirmelerini sağlar.

  • Beyin, bilişsel fonksiyonlar ve Demans

    Beyin, bilişsel fonksiyonlar ve Demans Ana sayfa > Sağlıklı yaşam > Tüm metinler Yazıda değinilen başlıklar: 1. Demans hafıza kaybı mıdır? 2. Hafıza ve öğrenim 3. Dil 4. Yürütücü fonksiyonlar 5. Karmaşık dikkat 6. Sosyal kognisyon 7. Algı ve motor fonksiyonlar 8. Sonuç Beyin büyüleyici ve oldukça karmaşık bir organ. Ancak nedense genelde yalnızca hafızayla ilişkilendiriliyor. Bu yazıda beynin yürüttüğü 6 bilişsel alana odaklanarak bilişsel travmaların üzerimizdeki etkilerini anlamaya çalışacağız. İlgili kurumlar Beyinn - Youtube Engelsiz ürünler Erişim Sistemleri İlgili diğer yazılar Demans hastasının giydirilmesi Hafıza sorunlarıyla başa çıkmak Orta ve İleri yaş grupları için etkinlik takvimi Demans hafıza kaybı mıdır? Günlük yaşamın ve gerekliliklerinin bize beynimizin en önemli işlevinin hafıza olduğunu düşündürmesi normaldir. Yine demans gibi beynin işlevlerini etkileyen rahatsızlıkları hafızayla ilişkilendirmemiz de aynı ölçüde anlaşılabilir bir davranıştır. Ama beyin hafızadan çok daha fazlasıdır. Demans ve benzeri hastalıklar yalnızca hafızayı değil ama birçok bilişsel alanı etkilemektedir. Nedir bu 6 alan? Beyin karmaşık bir organ oluğundan işlevlerinin sınıflandırılması da farklı şekillerde olabilmekte. Amerikan Psikiyatri Derneği’nin (American Psychiatric Association) kullandığı sınıflandırma şu şekilde: 1- hafıza ve öğrenme 2- dil 3- yürütücü fonksiyonlar 4- karmaşık dikkat 5- sosyal bilişsellik 6- algı ve motor fonksiyonlar Bu diğer alanlar hafıza kadar ilgimizi çekmese de her biri bilişsel anlamda sağlığımız için temel fonksiyonlardan sorumludur. Ayrıca doktorlar ve nöropsikologlar değerlendirmelerini bu 6 bilişsel fonksiyonu kapsayacak şekilde yürütürler çünkü farklı demans tipleri farklı bilişsel alanları etkileyebilmektedir. Daha iyi anlamak için şimdi kısaca bu 6 farklı kognitif alana bakalım. Hafıza ve öğrenim En meşhur ve popüler olan alan hafızadan başlayalım. Beynimiz sayesinde olaylar, isimler gibi bir takım bilgileri kaydeder ve gerektiğinde kullanırız. Olguları kaydeden hafızaya semantik, olayları kaydeden hafızaya ise epizodik hafıza denir. Yaşla birlikte kaydedilen bilgilere ulaşmak zorlaşsa da bu gündelik yaşamımızı köklü anlamda etkileyecek bir zorluk derecesinde olmamalıdır. Alzheimer hastalığında ilk yitirilmeye başlayan bilişsel alan hafıza alanıdır. Dil Dil insana özgü niteliklerden birisidir. Yazabilmek, okuyabilmek ya da konuşabilmek için zinde bir beyin gerekir. Nesneleri adlandırabilmek, sözcükleri anımsamak, sözcüklerin manasını anlamak ve dilbilgisi kurallarına uymak için hafıza alanının yapısından farklı bir yapı kullanılır. Frontotemporal ya da progresif primer afazi gibi bazı demans türleri önce dil alanını etkiler. Yürütücü fonksiyonlar Bu fonksiyonlar planlamak, karar vermek, uzay-mekana tepki vermek ve bir görevden başka bir göreve geçmek gibi yüksek dereceli mekanizmaların alanıdır. Daha basitçe anlatmak gerekirse yürütücü fonksiyonlar düşüncelerimizi yöneten ve organize eden bir orkestra şefi gibidir. Vasküler demans tipleri gibi bazı demanslar hafıza alanından çok kendilerini yürütücü fonksiyonlar alanında gösterirler. Karmaşık dikkat Bazen kognitif fonksiyonların zayıflaması kendini dikkat alanında gösterir. Pek farkına varmayız ama konsantre olmak, odak halini özellikle çok uyaran ve paralel faaliyetler eşliğinde sürdürebilmek beynimizden ciddi bir mesai talep etmek demektir Bu alan da demans sebebiyle zayıflayabilmektedir. Sosyal kognisyon Sosyalleşme insan işleyişinin temelinde bulunmaktadır. Diğerleriyle etkileşime geçmek, iletişmek kalbimizle değil ama beynimizle gerçekleştirdiğimiz davranışlardır. Davranışsal frontotemporal gibi bazı demans tiplerinde empati, motivasyon, duygu tanımlamasından sorumlu nöronlar dejenere olur. Bu maalesef derin bir kişilik ve davranış değişikliğine yol açabilir. Algı ve motor fonksiyonlar Beynimiz öylesine otomatik pilotta işlemektedir ki görsel algıyla hareket koordinasyonumuzun karmaşık görevler olduğunu unuturuz. Nesneleri görüp tanıdığımızda ve onları manipüle ettiğimizde beynimiz duyularımızın kendisine gönderdiği sinyalleri organize etmektedir. Algı ve motor fonksiyonlar denilen bu organizasyon kapasitesi demansla birlikte genelde zayıflar. Sonuç Beynin gizemlerini hala tam olarak çözemediğimizden devasa karmaşıklığını bir kaç kelimeyle özetlemek kolay değildir. Ama beynin tek işlevinin hafıza olmadığını aklımıza kazıyarak demansın çok katmanlı etkilerini daha iyi anlayabiliriz. Demans maalesef hafızadan çok daha fazlasını etkilemektedir. ​ ​

  • Bunamayı engelleyebilir ya da yavaşlatabilir miyiz?

    Bunamayı engelleyebilir ya da yavaşlatabilir miyiz? Ana sayfa > Sağlıklı yaşam > Tüm metinler Yazıda değinilen başlıklar: 1. Bunamayı önlemenin kesin bir yolu var mı? 2. Okuma yazma 3. Bulmaca çözmek 4. Zeka oyunları 5. Yaşam biçimi 6. Yabancı dil öğrenmek Yaşlılıkla birlikte en korkulan unsurlardan bir tanesi olan bunama riskinin arttığı maalesef doğrudur. Bilişsel yetilerin kimi zaman yavaş yavaş gerilediği kimi zaman ise aniden neredeyse sıfırlandığı bu duruma zaman zaman genetik faktörler yol açabilmektedir ancak genetik faktörlerin yanı sıra kişinin yaşam biçimi de bu risk faktörünü arttırabilen önemli bir unsurdur. Henüz bilimsel olarak bunamanın önüne geçilmesini yüzde yüz garantileyen bir çözüm bilinmemektedir. O halde bunamaya karşı yapacak hiçbir şey bulunmamakta mıdır? Hiçbir önlem alınamaz mı? Alın yazısı, kader deyip beklemekten başka çaremiz yok mu? İlgili kurumlar Fonksiyonel tıp Sinerji Fizik Tedavi Akıllıhanem İlgili diğer yazılar Alzheimer ve Demans ilişkisi Uykumuz da yaşlanıyor mu? Yeni bir şey öğrenmeye açık olmak Bunamayı önlemenin kesin bir yolu var mı? Evet bunamayı engelleyecek yüzde yüz garantili bir çözüm henüz bilinmemektedir ancak çeşitli yöntemlerle bunama sürecini geciktirmenin ve yavaşlatmanın bazı yollarının olduğu ileri sürülmektedir. Beynin kullanımı, bilişsel motor becerilerin aktif anlamda canlı tutulması, beyin ağının karmaşık bir yapıda olmasını sağlamak bu istenmeyen sonun başlamasını erteleyebilmekte ve belki de yavaşlatabilmektedir. Peki nedir bu yöntemler? Zihinsel sürecin aktif olarak öğrenime açık kalmasını sağlayan okuma, bulmaca çözme, brain games denen online zeka oyunları oynama, yabancı bir dil öğrenme gibi faaliyetler bunama sürecinin başlamasını erteleyebilen ve yavaşlatan faaliyetlerdir. Zihinsel faaliyeti uyaran bu tip uğraşların yanısıra günlük yaşam alışkanlıklarının da bunama riskiyle ilişkili olarak gözden geçirilmesinde ve faydalı alışkanlıkları yaşamımıza sokarken zararlılarını da yaşamımızdan çıkartmamızda fayda vardır. Okuma yazma Okur yazarlar bunamıyor diyemiyoruz ama okur yazarlık - tabii burada okur yazarlıktan kasıt eğitim sonrasında da sürdürülen zihinsel faaliyet - bunama sürecinin hızlı ilerlemesini yavaşlatan bir nevi tampon bölge oluşturmakta. Bunamanın başladığı bir okur yazarla okul sıralarından sonra eline tek bir kitap almamış bir kişinin bunama hızları gözle görülür bir farklılık oluşturuyor. Okur yazarın bunama sürecine yaşamı boyunca sürdürdüğü okuma alışkanlığı sayesinde bir nevi direnç geliştirdiğini söyleyebiliriz. Oysa bu dirence okuma yazma alışkanlığını yaşamına hiç sokmamış kişinin bunama seyrinde rastlamak mümkün değil. Okuma alışkanlığı edinmek için kendinize farklı tür ve konulardaki yazıları okumayı deneyerek şans vermeniz gerekmekte. Bunlar kitapçılardan edineceğiniz kitaplar olabildiği gibi internet üzerinden okuyabileceğiniz makaleler de olabilir. Basit bir gazete okuma alışkanlığının bile elbette okuduğunuz yazının yüküne bağlı olarak yardımı olacaktır. Bulmaca çözmek Bulmacalar da tıpkı okur yazarlıkta olduğu gibi kavramları anımsama, kavramlarla ilişki kurma, anlam bütünü oluşturma gibi zihinsel faaliyetleri çalıştırdığından beyinde bunamaya karşı kısmi bir direnç mekanizması geliştirmekte. Gazetelerin bulmaca eklerinden yararlanarak bulmaca çözebilir ya da internet üzerindeki bulmaca sitelerindeki bulmacaları deneyebilirsiniz. Zeka oyunları Genelde internet üzerinden oynanabilen zeka oyunları beklenmedik sorunları öngörmemizi, bu olası sorunlara karşı çözüm stratejileri geliştirmemizi gerektiren oyunlara verilen isimdir. Bunlar arasında satranç, go gibi yaygın olarak oynanan oyunları sayabileceğimiz gibi daha az bilinen ve nispeten yeni geliştirilmiş bazı oyunlar da eklenebilir. Günümüzde birçok yazılım firması çağın rahatsızlığı bunamaya karşı etkili olduğu iddia edilen zeka oyunları geliştirmektedir. Bu tarz oyunların bunamaya karşı kesin bir çare olup olmadığı net olarak bilinmese de belirli bilişsel alanları uyardıklarından yararlı olabilecekleri düşünülebilir. Burada kastedilen zeka oyunları zarla oynanan ya da okey gibi şans faktörünün yüksek olduğu oyunlar değildir elbette. Bazı gazete eklerinde satranç meraklıları için haftanın soruları kısmı bulunmaktadır. Ancak zeka oyunları söz konusu olduğunda asıl kaynağın internet olduğunu akılda tutmakta fayda var. Hem ne zaman isterseniz oynayabilir hem de oyun çeşitliliğinden yararlanabilirsiniz. Yaşam biçimi Bunamanın önemli sebeplerinden biri de fizyolojiktir. Damar tıkanıklığı nedeniyle beslenemeyen hücre ölümü beyin dokusunun geri dönülemez biçimde kaybedilmesi anlamına gelir. Bu gibi bir durumun oluşmasını engellemek adına yaşam biçimimizi sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapma ve damar tıkanıklığını tetikleyebilecek alışkanlıklarımızdan kurtularak düzene sokabiliriz. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve damar tıkanıklığına yol açabilecek alışkanlıklardan vazgeçmeniz alınacak önemli tedbirler arasında bulunmaktadır. Yabancı dil öğrenmek Sayılan yöntemlerden belki de en yararlısı yabancı bir dil öğrenmeye başlamaktır. Yabancı dil öğrenme süresince beynimizin neredeyse tüm bilişsel alanları aktif olarak kullanılacağı için bir anlamda hem mevcut yapıyı korumuş hem de yeni bir direnç ağı geliştirmiş oluruz. Bunama söz konusu olduğunda büyük olasılıkla ilk etkilenecek olan alan en son oluşturulmuş olan direnç ağı dediğimiz yani son olarak öğrendiğimiz - öğrenmekte olduğumuz ve ana dilimize oranla çok da kullanmadığımız dilin alanı olacaktır. Demans durumu ve Alzheimer hastalığı ile dil öğrenme ilişkisini inceleyen araştırmalar yabancı bir dil öğrenmenin ve bu dili günlük yaşamında aktif olarak besleyebilen bireylerin bu faaliyeti yapmayan bireylere oranla bunamaya karşı daha dayanıklı olabildiklerini göstermiştir. ​

  • Evde kan alma hizmeti nedir ve nasıl işler?

    Evde kan alma hizmeti nedir ve nasıl işler? Evde sağlık > Ana sayfa > Tüm metinler Yazıda değinilen başlıklar: 1. Evde kan alma hizmeti nedir? 2. Eve gelen sağlık personeli 3. Kan numunesinin taşınması 4. Evde kan testi hizmeti veren kurumlar 5. Evde kan alma hizmetinin avantajları nelerdir? Evde kan alma hizmeti özellikle sağlık koşulları nedeniyle evden çıkmakta zorlanan hastalar için faydalı bir hizmettir. Sağlık personeli evinize gelmekte ve tahlil için gerekli kan numunesini evinizden almaktadır. İlgili kurumlar Ahenk Laboratuvarı Amerikan Hastanesi 65+ Yaşlı Hakları Derneği İlgili diğer yazılar Evde tıbbi destek nedir? Beyin ve bağırsak ilişkisi ve entegratif tedaviler İkinci Bahar Akademisi Evde kan alma hizmeti nedir? Evde kan alma hizmeti özetle hastanın evinden çıkmadan kan tetkiki yaptırmasını sağlayan mobil bir sağlık hizmetidir. Eve gelen sağlık personeli kan numunesini aldıktan sonra kanı incelenmesi için laboratuvara götürür. Analiz sonrasında rapor hastaya elektronik yolla gönderilir. Oda konumu ve düzeni Evde kan almaya gelen sağlık personeli hizmeti veren laboratuvarın laborantı olabildiği gibi, hizmeti sunan sağlık kuruluşunun uzman sağlık personeli de olabilmektedir. Kan numunesinin taşınması Kan alımı gerçekleştikten sonra alınan numune yapılacak teste göre gerekirse soğuk bir ortamda muhafaza edilerek taşınmaktadır. Bu tür transferler için soğuk zincirli tıbbi çantalar kullanılır. Doktırun istediği kan testi için kanın özel bir şekilde muhafaza edilmesi gerekmiyorsa kan normal bir tıbbi taşıma çantasıyla taşınabilmektedir. Evde kan testi hizmeti veren kurumlar Evde kan numunesi alma hizmetini evde sağlık hizmetleri birimleri bulunan hastaneler, özel sağlık kabinleri ve bazı tıp laboratuvarları vermektedir. Bulunduğunuz şehirde evde kan alma hizmeti veren kurumları görüntülemek için sayfanın yukarısında bulunan filtreyi kullanabilirsiniz. Evde kan alma hizmetinin avantajları nelerdir? Evde kan alma hizmeti özellikle yaşlı hastaların ev konforlarından feragat etmeden kan vermelerini sağlar. Yaşlı birey kan vermek üzere bir sağlık kurumuna kadar gitmek, kayıt yaptırmak, sıra beklemek gibi prosedüral yüklerden kurtulmuş olur. Ayrıca, trafiği yoğun sağlık kurumları her ne kadar titizlikle temizleniyor ve dezenfekte ediliyor olsa da enfeksiyon kapma riskinin görece yüksek olduğu alanlardır. Bu hizmet sayesinde yaşlılar enfeksiyon riskine maruz kalmaktan da kurtulmuş olmaktadırlar. Ve tabii ki aynı zamanda bu mobil hizmet zamandan kayda değer oranda tasarruf edilmesini sağlar. Facebook'ta paylaş

  • F harfinin iyileştirici gücü

    F harfinin iyileştirici gücü Evde sağlık > Ana sayfa > Tüm metinler Yazıda değinilen başlıklar: 1. Azize Fabiola 2. Fatih Sultan'ın vasiyeti 3. Florence Nightingale "F" harfinin iyileştirici bir gücü var mıdır yok mudur espirisi bir yana yazının içeriğinde de göreceğiniz gibi Fabiola'nın da Fatih'in de Florence'ın da kesinlikle iyileştirici bir etkisi var. İlgili kurumlar evdepsikiyatrist.com PSİ Palyatif Bakım Derneği İlgili diğer yazılar Evde bakım nedir ve kimin ihtiyacı vardır? Yaşlı birey ve engelli birey sağlığı için zooterapi Yaşla birlikte edinilmesi gereken alışkanlıklar Azize Fabiola Fabiola milattan sonra dördüncü yüzyılda Roma’da eğitimli ve varlıklı bir ailenin kızı olarak dünyaya gelmiştir. Genç yaşta evlenmiş ancak kocasının kendisine yönelik şiddetli davranışları nedeniyle dönemin katı Kilise ahlakına aykırı olmasına rağmen kocasından boşanma kararı alarak bir skandala imza atmıştır. Fabiola ikinci evliliğini yapmış ne var ki kocasının erken ölümü sonucunda dul kalmıştır. Kocasının ölümünden kısa bir süre sonra açık bir biçimde tövbe etmiş ve samimiyetinin bir göstergesi olarak Batı’nın ilk hastanesini kurmuştur. Roma halkı olan biteni şaşkınlıkla izlerken Papa Fabiola’yı affetmiş böylece yeniden Kilise’ye dönmesini sağlamıştır. Bu tarihten itibaren Fabiola, dünyevi hayattan elini ayağını çekerek kendini hayırseverliğe vermiş ve elindeki devasa servetini bakıma ihtiyacı olan, güçten düşmüş kişilerin, yoksulların ve özellikle de tedavisi olmayan hastalıklardan muzdarip, toplum tarafından dışlanan hastaların yardımına adamıştır. Rivayetlere göre Fabiola sokak sokak dolaşır kimselerin dokunmaya cesaret edemediği kimsesizleri, hastaları, ölüm döşeğindeki baitap kişileri omuzlayıp malikanesine getirip bakım ve tedavilerini üstlenirmiş. Fabiola 400 yılında bir zamanlar sayılı zenginlerinden olduğu Roma’da elinde tek kuruş kalmamış olarak yaşamını tamamlamıştır. Ölümünden sonra iyilikseverliği ve yardımlarıyla anılmış, şiddet mağduru kadınların ve hemşirelerin azizesi olarak kabul edilmiştir. Günümüzde hala 27 Aralık tarihi Azize Fabiola günü olarak anılmaktadır. Aziz Jerom Fabiola’nın yaşam öyküsünden etkilenmiş ve biyografisini yazmıştır. Jean-Jacques Henner 1885 yılında Fabiola’nın bir portresini yapmış ancak tablo 1906 San Francisco depreminde kaybolmuştur. Hala nerede olduğu bilinmeyen bu tablonun sayısız röprodüksiyonu yapılmıştır. Yukarıdaki tablo da orijinal değil ama bu röprodüksiyonlardan biridir. Fatih Sultan Mehmet’in vasiyeti Osmanlı Devleti’nde sağlık ve bakım hizmetleri anlamında Selçuklu geleneği korunarak sürdürülmüş ve bakım hizmeti veren vakıfların faaliyetlerine devam etmesi sağlanmıştır. Hayırseverlik ilkesi ve bağış sistemiyle işleyen bu vakıfların bütçeleri arttırılmıştır. Osmanlı döneminde bu bakım vakıflarının yanısıra cüzzam hastalarının tedavi edildiği cüzzamhaneler, külliyeler bakım ve tedavi hizmetleri vermişlerdir. Osmanlı Devleti kuruluşundan çöküşüne kadar sağlık hizmetlerini kadın, erkek, yoksul, fakir demeden halka ulaştırmıştır. Ancak zaman zaman dönemsel gelişmelere bağlı olarak sunulan bu sosyal hizmetlerde biçimsel ve uygulamayla alakalı bazı değişiklikler gerçekleşmiştir. Devlet adamlığındaki becerisinin, kültüre, tarihe, yabancı dillere olan ilgisinin yanısıra Fatih Sultan Mehmet’in toplum sağlığı konusuna da özel bir ilgi gösterdiğini ardında bıraktığı vasiyetinden anlayabilmekteyiz. Fatih Sultan vasiyetinde alın teriyle kazandığı parayla satın aldığı dükkanların 136’sını, bu gayrimenkullerden elde edilecek gelirle İstanbul’un her sokağına ikişer kişi atanması, bu kişilerin sokaktaki hastalık yayma riski olan unsurların üstünü kireç tozu ve kömürle kapatmak üzere gün aşırı çalıştırılması; ayın belirli günlerinde İstanbul’daki istisnasız her kapıyı çalarak içerideki hastalarla ve bakıma muhtaç kişilerle ilgilenmek üzere 10 cerrah, 10 doktor ve 3 yara sarıcı çalıştırılması şartıyla vakfetmiştir. Yukarıdaki Gentile Bellini imzalı Fatih tablosu Fabiola’nın tablosunun aksine kaybolmamış, Ağustos 2020 tarihinde Londra’daki Christie's Müzayede Evi açık arttırmasından satın alınarak İstanbul’a getirilmiştir. Florence Nightingale 12 mayıs 1829 senesinde İtalya Floransa’da varlıklı bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Florence henüz 16 yaşındayken yaşamını bakıcılığa, hemşireliğe adayacağını anlamıştı. Bu onun için bir yazgı gibiydi. Daha ergenlik döneminin ilk yıllarında babasının arazisinin civarındaki köylerdeki hastalara bakmaya başlamıştı. Ailesine hemşirelik yapmak istediğini söylediğinde bu isteği olumlu karşılanmamıştı. Onun sınıfından genç bir kadının çalışması değil kendi çevresine yakışır bir kocayla evlenmesi gerekiyordu. Ancak Florence ailesinin tüm baskılarına rağmen evlenmeyip yazgısının peşinden gitti. 1844 senesinde Almanya Kaiserwerth’deki Pastor Filedner Hastanesi’ne hemşirelik öğrencisi olarak girdi. Kırım savaşı süresince İstanbul Selimiye’deki askeri hastanede çalıştı. Özverili kişiliği, merhameti, çalışkanlığı ama özellikle de Selimiye’deki başarısı sayesinde İngiltere’de kahraman ilan edildi. Kraliçe Victoria’nın da desteğiyle ordu yararına çalışacak Kraliyet Komisyonu’nun kuruluşunda çalıştı. Dairesel grafik de denen gül diyagramını kullanarak sıhhi veri analizleri gerçekleştirdi ve ölüm nedenlerinin çoğunun savaş değil ama önlenebilir hastalıklardan kaynaklandığını gözlemledi. 1860 yılında St. Thomas Hastanesi’ni ve hastane bünyesinde de Nightingale Hemşire Eğitim Okulu’nu açtı. 1910 yazında hayata veda eden Florence vasiyetine ve karakterine uygun olarak mütevazı bir törenle uğurlandı. Facebook'ta paylaş

  • Hasta bakıcıyla hemşire arasındaki fark nedir ?

    Hasta bakıcıyla hemşire arasındaki fark nedir ? Evde sağlık > Ana sayfa > Tüm metinler Yazıda değinilen başlıklar: 1. Hasta bakıcının görevleri nelerdir? 2. Hemşirenin görevleri nelerdir? 3. Görev farklılıkları nelerdir? Evde hemşirelik hizmeti almak istiyorsanız buradaki bilgilere bir göz atmak isteyebilirsiniz. İlgili kurumlar .Ankara Stoma Evde Bakım Diatek Sağlık Hizmetleri Evde Bakım Derneği İlgili diğer yazılar Evde serum uygulaması Zencefil: Latince adı Zingiber Can dostu, yol arkadaşı, refakatçi evcil hayvan Hasta bakıcının görevleri nelerdir? Hasta bakıcı hemşirenin sorumluluğu altında bulunan hastanın günlük bakım gereksinimlerini yerine getiren kişidir. Hasta bakıcı hastalara yemeklerini yedirerek, tuvalet ve temizlik ihtiyaçlarında onlara yardımcı olarak ve altlarını değiştirerek hastayı rahat ettirir. Başka bir deyişle hasta bakıcı bir anlamda hastayla hemşire arasındaki bağı temsil etmektedir. Hemşirenin görevleri nelerdir? Diğer yandan hemşirenin görevleri tedavinin kendisiyle daha yakından ilişkili görevlerdir. Ancak hemşire de ihtiyaç halinde hasta bakıcının sorumluluğunda olan işlemleri gerçekleştirebilir. Hemşirenin rolü muayene ve teşhis sıralarında doktora eşlik etmek, hastaya ilaçlarını vermek ya da doktorun belirlediği fiziksel hareketleri yaptırmaktır. Bu görevlerinin yanı sıra hemşire kan alma, tansiyon ölçümü, malzeme ve ilaç stoğunun yönetiminden de sorumludur. Görev farklılıkları nelerdir? Özetle hasta bakıcıyla hemşirenin ne görevleri, ne eğitimleri, ne diplomaları ne de işlevleri aynıdır. Hasta bakıcı daha çok günlük bakım işlemleriyle ilgilenirken hemşire hasta tedavi protokolünü denetlemek ve yürütmekle yükümlüdür. Facebook'ta paylaş

bottom of page