Yazıda değinilen başlıklar:
1. Yaşlandıkça beynimize ne oluyor?
2. Fil hafızalı süper yaşlılar
3. Neden bazı kişilerin beyinleri daha dirençli?
Yaşlanmayla birlikte zihinsel becerilerin zayıflaması normal olsa da bu ivme önlenemeyen bir ivme değildir. 80 hatta 90 yaşlarındaki kimi insanların zehir gibi bir hafızası olması, “zihinsel zayıflamanın” yaşlılığın kaçınılmaz bir sonucu olmadığına dair anlamlı göstergedir.
Fil ya da süper hafızalı diye adlandırabileceğimiz bu şanslı kişiler anılarını anımsama konusunda, ezberlenen bir dizi sözcüğü hatırlama gibi testlerde yaştaşlarına oranla açık ara daha başarılıdırlar.
Yaşlandıkça beynimize ne oluyor?
Yaşla birlikte beyinde atrofi, yani küçülme gözlemlenmektedir. 90 yaşındaki bir bireyin beyni 1100 ila 1200 gram ağırlığındayken bu oran 40 yaşındaki bir bireyin beyin ağırlığından yaklaşık 100 gram daha azdır. Bu küçülme özellikle prefrontal korteksi, hipokampüsü ve akıl yürütme yetisi için önemli olan serebral korteksi etkiler. Zamanla azalan nörotransmitör sayısı, değişen hormonlar, yıpranan kan damarları ve kan şekeri dolaşım problemleri de beyni etkiler. Bu değişimler düşünme süreçlerini etkileyerek bazı sözcüklerin, isimlerin hatırlanmasını, odaklanmayı ve yeni bilgiyi özümsemeyi güçleştirir.
Fil hafızalı süper yaşlılar
Northwestern Üniversitesi’nin Bilişsel Nöroloji ve Alzheimer Araştırmaları biriminin yürüttüğü bir araştırma kapsamında hafıza testlerinde kendilerinden 30 yaş daha genç kişilerin performansını yakalayan 80 yaşındaki bir düzine kişinin beyinleri manyetik rezonans yoluyla görüntülendi. Elde edilen bu görüntüler test performansı daha düşük olan yine bir düzine yaştaş kişinin beyin görüntüsü ve 50 ila 60 yaşındaki 14 kişinin beyin görüntüsüyle karşılaştırıldı. Karşılaştırma sonucunda yüksek performanslı kişilerin beyinlerinin hafıza, dikkat, bilişsel denetim ve motivasyonla ilişkili olan singulat korteks yapısının diğer akranlarına oranla daha kalın olduğu ve yine aynı bölgede orta yaştakilerin atrofi oranına kıyasla atrofi olmadığı gözlendi. Araştırma sonucunda arka singulat korteksin belirli bir bölgesinin yüksek performanslı kişilerde orta yaşlı kişilere oranla daha kalın olduğu saptandı. Yine aynı birimin yürüttüğü başka bir araştırmada “süper hafızalı” kişilerin beyinlerinde farkındalık ve sosyal zeka ile ilişkili ven nöronlarının sayıca genç yetişkinlere oranla dahi çok daha fazla olduğu saptandı. Üçüncü bir araştırma konusu da 80 yaş ilerisindeki kişilerin beyin hacimlerinin 18 ay boyunca takip edilmesiydi. Bu araştırma sonucunda yine yüksek performanslı bireylerin beyin atrofi oranının diğer kişilere kıyasla daha az olduğu bulundu. Normal performanslı yetişkinlerin beyin küçülmesi yılda yaklaşık % 2 iken yüksek performanslı yetişkinlerin kaybı yalnızca % 1 oranındaydı. Boston Massachusetts Hastanesi’ndeki araştırmacıların “fil hafızalı” ileri yaştaki kişiler üzerinde yürüttükleri çalışmada beynin hafıza işleviyle ilgili iki nöral ağın belirgin bir ölçüde kalın olduğunu gözlemlendi. Araştırmacılar aynı zamanda yüksek performanslı ileri yaştaki bireyler hipokampüslerinin daha büyük olduğunu saptadı. California üniversitesi Irvin’in + 90 çalışmasında ise ilginç bir sonuç elde edildi. Yüksek performanslı yaşlı bireylerin beyinlerinde genel olarak alzheimerla ilişkilendirilen plaka ve yumak formasyonlarına rastlandı. Bu da “beyinde plaka ve yumak varsa alzheimer riski yüksek, yoksa düşüktür” genellemesinin her zaman doğru olmayabileceğini ortaya çıkarttı.
Neden bazı kişilerin beyinleri daha dirençli?
Bilim insanları bu soruyu yanıtlayabilmek için çeşitli savları değerlendiriyorlar. Bu kişiler belki de dünyaya diğerlerine nazaran daha hacimli beyinlerle geliyor ya da zaman içerisinde bu kişilerin beyinleri yaşlanma etkilerine karşı direnç geliştirebilmek için değişim geçiriyor. Araştırılan bir diğer sav ise bu kişilerin beyinlerinin yaşlanma etkileri karşısında belirli savunma mekanizmaları geliştirdiği savı. Bu direnci yaşam tarzıyla açıklamak da görece mümkün. Araştırmalardan elde edilen bulgular yüksek eğitim ve zihinsel becerilerin kullanılmasını gerektiren yaşam tarzının beynin yaşlanma etkilerine karşı daha dirençli olmasını sağladığını gösteriyor. Başka bir bakış açısı da genetik faktörler. Bu sav nöral ağ yapısını destekleyerek bilişsel ve beynin morfolojik olarak yıpranmasını engelleyen belirli genler olup olmadığını sorguluyor. Yine bazı araştırmalar kimi kişilerde rastlanan bu yüksek performansın sosyal faktörlerle de ilişkilendirilebileceğini göstermekte. Northwestern üniversitesinin bir araştırmasında katılımcılara verilen psikolojik değerlendirme soruları, yüksek performanslı ileri yaştaki kişilerin arkadaşlık ve aile bağlarının kuvvetli olduğunu ve kendilerini psikolojik olarak iyi hissettiklerini ortaya koydu.